Balkan savaşında ailesinin ölümüne henüz küçük bir kızken şahit olan Ayşe, intikam duygusuyla büyür. Dedesiyle yaşayan Ayşe, dedesinden çok iyi silah atmayı öğrenir ve zamanının çoğunu avlanarak geçirir. Böylesi bir av sırasında duyduğu silah sesleri üzerine, köylerden gönüllü asker toplamak için gelen Hüseyin Teğmen ve askerlerinin düştüğü pusuyu görür. Keskin nişancılığıyla askerleri eşkıyaların elinden kurtarır.
Ne kadar diretse de Hüseyin, Ayşe’nin cepheye gelmesine razı olmaz. Bir yolunu bulup gönüllü kafilesine katılan Ayşe’yi Hüseyin fark ettiğinde ise artık Çanakkale’ye varmak üzerelerdir.
Hemşire olarak görev alan Ayşe yaptığı işten memnun değildir. Düşmanla savaşmak için yanıp tutuşan Ayşe gizli gizli düşmanın yanı başına kadar sokulup keskin nişancılığıyla düşmana korku salmaya başlar. Eğitimli bir hemşire olan Perihan’la sürekli sürtüşen ve onu çok hanım hanımcık bulan Ayşe, zamanla Perihan’dan kadınlığı öğrenecek ve Perihan’a da cesur bir insan olmayı öğretecektir.
Ne kadar diretse de Hüseyin, Ayşe’nin cepheye gelmesine razı olmaz. Bir yolunu bulup gönüllü kafilesine katılan Ayşe’yi Hüseyin fark ettiğinde ise artık Çanakkale’ye varmak üzerelerdir.
Hemşire olarak görev alan Ayşe yaptığı işten memnun değildir. Düşmanla savaşmak için yanıp tutuşan Ayşe gizli gizli düşmanın yanı başına kadar sokulup keskin nişancılığıyla düşmana korku salmaya başlar. Eğitimli bir hemşire olan Perihan’la sürekli sürtüşen ve onu çok hanım hanımcık bulan Ayşe, zamanla Perihan’dan kadınlığı öğrenecek ve Perihan’a da cesur bir insan olmayı öğretecektir.