Ertuğrul bir ateş çemberinin yine tam ortasındadır. Üstelik Halime yaralıdır. Düştükleri ölüm tuzağından kurtulmak ve daha önemlisi canı kendisine emanet olanları oradan çıkarmak Ertuğrul'un yegane amacıdır.Kahramanımız için, savrulan kılıçlardan ve uçuşan oklardan daha yaralayıcı olan Halime'nin bedeninde kanayan yaradır. Herkes daha sonrasında Halep'te buluşmak üzere bir tarafa savrulur. Halep şehrinin kalbini sarmalayan keşmekeş, Titus'un kurduğu pusudan daha az tehlikeli değildir. İhanet ve ölüm Halep'in sokaklarında kol gezmektedir. Can pazarından zorlukla çıkan Ertuğrul da Halep'i kavuran bu cehennem rüzgârlarından nasibini alacaktır. Süleymanşah'ın yatağa düşmesiyle çalkalanmaya başlayan Kayı obasında da sular durulmamıştır. Amacına ulaşıp Süleymanşah'ı katledemeyen Kurdoğlu; hırsını ve öfkesini kusmaya devam etmektedir. Kayılar; beyleri Süleymanşah'ı uğurlamaya hazırlandıkları sırada, Kurdoğlu'nun hiç beklemediği fırsatlar belirecek ve onu yeniden harekete geçirecektir.