Geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümün finalinde, uzun zamandır dış güçler tarafından tahta çıkartılma hedefindeki ağabeyi Sultan Murad ile büyük bir yüzleşme yaşayan Abdülhamid, ona uzattığı silah ile ya kendi kafasına ya da ona karşı tetiği çekmesini ve yaşanan bu nümayişlere son noktayı koymak istemişti. Bu tehlikeli ve büyük yüzleşmede neler olacak? Bu hafta göreceğiz! Dört yanda harp çanlarının yankıları duyulmaya başlıyor, lakin esas ses henüz vücud bulmadı. Sultan Abdülhamid devleti olası bir savaşa karşı diri ve birlik içinde tutmak için ne gerekiyorsa yapacak. Asırlara meydan okuyan bir devlet, düşmana boyun eğecek kadar çaresiz kalmamalı. Abdülhamid harbin büyük tertibini acaba nasıl oluşturacak? Bu hafta izleyeceğiz. Bir yandan Makbule'nin mektubu, bir yandan Sabahattin meselesi ile harem büyük bir kargaşanın eşiğinde. Seniha ve Bidar'ın bitmeyen savaşı gittikçe alevleniyor. Mektup meselesinin ardından Bidar'a bir darbe de kardeşi Mehmet Paşa'nın yaptığı bir hatayla gelecek. Hatice entrikalar içinde kaybolmaya mahkûm olan sevdasını bırakmak istemiyor. Naime ise Kemalettin sevdasına kavuşmayı hayal ediyor. Sultan Abülhamid, her ikisini de yanına çağırıyor. Ve bu görüşme ile artık nihai karar veriliyor. Hiram'ı birçok kez elinden kaçıran ömer, Sultan'ın karşısında mahcup. Devleti için elinden geleni ardına koymayan ömer, öte yandan sevdasına da laf geçiremiyor. Ama sevdasına tek laf geçiremeyen o değil, ömer hiç beklemediği, sürpriz bir sevdanın da itirafıyla karşı karşıya kalıyor. ömer'i çıkmaz bir yol bekliyor. Dünya büyük bir savaşın eşiğindeyken Basil Zaharoff da ister istemez çok kritik bir role atanıyor. Savaşın yönünü dahi etkileyebilecek güçteki Zaharoff, Sultan Abdülhamid'e yanlış yolu gösterme çabasında ama Sultan'ın siyasi zekâsını pek hesaba katmıyor.