Güneş Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne ait yetiştirme yurtlarından birine yerleştirilmiş, hasret ve merak içerisinde babasını, onun verdiği sözü gerçekleştirmesini beklemektedir. Fırat da aynı şekilde söz verdiği üzere, güneş batmadan oğlunu alıp eve getirme mücadelesine girer. Fakat değil onu almak, yüzünü dahi görmek için büyük mücadele vermesi gerekmektedir. Suna ise bu süreçte baba oğul arasındaki güçlü bağa şahit olacaktır. Fırat'ın ne denli iyi, düşünceli bir baba olduğunu gözlemleyecek ve Güneş'i babasından ayırmanın doğru bir karar olup olmadığını sorgulayacaktır kendi içinde. Tansel bu süreçte Suna'yla barışma gayretini sürdürür fakat hiç beklemediği bir şekilde köşeye sıkışacak ve Suna gün geçtikçe Tansel'in gerçek yüzünü görmeye başlayacaktır. Bu durum ikilinin arasını daha da açar. Ve araları açıldıkça Tansel daha da saldırganlaşır. öfkesinin ilk kurbanı ise Zafer olacaktır. Bütün bunlar olurken Mücella ve Serhat cephesinde ise gerçekler yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Serhat Sosyal Hizmetlerden gelen bilgilendirme celbini alır ve abisi hakkında şikayette bulunan gizli tanığın karısı olduğundan iyiden iyiye şüphelenmeye başlar. Fakat bu durumda dahi Mücella'nın bir kurtuluş planı vardır. Mücella, işin içinden sıyrılmak için kocasını ateşe atmak pahasına planını devreye sokar. Fırat'sa oğlunu geri almak için çaresiz Tansel'le masaya oturur ve bir anlaşma yapar. Tansel'le yapacağı anlaşmayla Fırat, oğluna verdiği sözü tutmak uğruna, karısına verdiği sözü bozacaktır.