Altmış yaşında tıp dersleri veren Yahudi bir doktordur ve Üniversite hocasıdır. İstanbul’da ailesiyle yaşamaktadır. Bilgi olarak donanımlı, babacan, insan ilişkilerinden anlayan, insan yetiştirmeyi ilke edinen bir adamdır. Eğitimi, gençleri ve okulu çok sever. Savaşın getirdiği olağan üstü koşullar Moris’in bütün öğrencilerini cepheye sürer. Öğrencilerinin eğitimini henüz tamamlamadığını düşünen ve bu seferberliğin onlar için kötü olduğuna inanan Moris içine kapanır. Bir gün oğlu gibi gördüğü öğrencilerinden Selim’in nişanlısı Hatice, Selim’den haber alamadığını söylemek için çıkagelir. Cepheye gidip Selim’i bulmaya kararlı olan bu genç kızı Moris tek başına yollayamaz. Moris Çanakkale cephesine vardığında durumun oldukça vahim olduğunu ve öğrencilerinin dağılmış vaziyette olduğunu fark eder. Cephedeki sıhhiyeyi toparlamak için sorumluluk almaya karar verir.