ömer, Menekşe'nin evinde saklandığını öğrenince öfkesine hâkim olamaz! ömer, herkesin içinde Cem ve Zehra'yı azarlamak istemeyince hiçbir şey söylemeden odasına geçer. Zehra ve Cem arkasından gitmeleri gerektiğini anlayarak peşi sıraya odaya koyulurlar. Neşe konakta Berna'nın yanındadır ve bildiği tek gerçek ömer Bey'in akşam Menekşe'yi elleri ile kliniğe teslim edeceği gerçeğidir. ömer, Zehra ve Cem'den neler olup bittiğini en başından dinler. Berna, Zehra ve Cem'in ortadan kaybolduğunu anlar. Mete'yi sıkıştırır. Mete sonunda pes eder ve Menekşe'yi anlatmak için ofise gittiklerini söyler. Engin ofise gelir. ömer, Engin'e durumu hissettirmemeye çalışır. Engin'i köşeye sıkıştırır. Engin'e peş peşe sorular sorar. Menekşe'ye daha önce hiç vurdun mu?... Menekşe ile neden boşanmıştın?... Menekşe'ye kendi isteği dışında cinsel saldırıda bulundun mu?... Engin hepsini yalanlar, tükenmiş gibidir. ömer, Engin'i ürküttüğünün farkına varır ve bir manevra yapar. “Bu soruları sordum çünkü son kez emin olmak istedim davayı aldım” der. Engin derin bir nefes alır. Akşam Zehra, Cem ve Orhan eve gelir. Berna onları karşılar. Aslında ömer'i karşılamaya hazırlanıyordur. ömer'i göremeyince endişelenir. Polislerle mi gelecektir ömer? Niçin şimdi gelmemiştir? ömer ofiste yalnızdır. Menekşe'ye ait olan günlüğü açarken çok zorlanır. Okumaya başlar. Menekşe'nin Eda doğduğunda ki duygularını okumak ömer'i yaralar... “Onca acı arasında hani hiç bilmem, hiç görmedim ama kardelen gibi açıverdi birden. Elleri çok minik. Doğmayacak, bu dünyaya gelmek istemeyecek diye çok korktum ama geldi inat etti geldi. Hayatındaki ilk tekmesini anne karnında babasından yediğini hiç bilmeyecek. Yavrum, duvardan duvara vurulduğumda rahmimden düşüp gitmesin diye Allah'a yalvardığımı hiç bilmeyecek. Eda, Eda koydum adını nasıl olduysa karışmadı, homurdanmadı, bir şey demedi. Kim bilir belki de babalık duygusu gelivermiştir birden içine...” Konağın salı günü konuğu ise Sinirbilim Uzmanı ve Yazar Prof. Dr. Sinan Canan'dır.