TRT’nin, “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”ndaBirinci Belli Oldu.
TRT tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”nın büyük finali Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Final programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve TRT’mize bize bu güzel atmosferi yaşattıkları için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
TRT 1 ekranlarında ilgiyle izlenen Ramazan ayına özel düzenlenen “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”nın büyük finali Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kadir Gecesi’nde ekrana gelen yarışmanın büyük finalinde Kur’an ziyafeti yaşandı.
Final programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, TRT Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Albayrak ve TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı yarışmacıların heyecanına ortak oldu.
Altıncı sezonun birincisi 19 yaşındaki Mustafa Öztürk oldu
Eşref Ziya Terzi’nin sunumuyla gerçekleştirilen yarışmada jüri üyeleri Dr. Mehmet Ali Sarı, Halil Necipoğlu, Osman Egin ve Hafız Osman Şahin finalde yarışan 6 isimden dereceye girenleri belirledi. 19 yaşındaki Mustafa Öztürk yarışmanın birincisi olurken, Ahmet Can Yıldız ikinci, Doğan Temiz ise üçüncü oldu. Dereceye girenler ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ramazanlarımızın geleneği haline geldi”
Final programına katılarak yarışmacıların heyecanına ortak olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarışmaya katılan tüm yarışmacıları kutlayarak, emek ve gayretleri için jüri üyelerini de tebrik etti. Ramazan ayının, Kur’an ayı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yüce Mevla, Kur’an-ı Kerim'in sarih kıraat ile yani her harfin her hecenin her kelimenin her cümlenin hakkı verilerek okunması gerektiğini buyurmaktadır. Kur’an-ı Kerim'in pirüpak bir kalple, temiz ağızla, edeple, hürmetle, adeta lafzı ve manası katre katre içilerek tilavet edilmesi gerekir. Şüphesiz en güzeli de Kur’an-ı Kerim'in gönülleri okşayan, ruhları tedavi eden, zihinleri harekete geçiren, dinleyen herkesi etkileyen güzel bir ses de okunmasıdır. Bugün artık altıncısına ulaştığı için ramazanlarımızın geleneği haline geldiğini söyleyebileceğimiz Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın finali vesilesi ile bir aradayız.
Asırlardır her Ramazan camilerde veya evlerde bir araya gelerek Kur’an-ı Kerim hatimleri yapan milletimiz için bu yarışma adeta iftar öncesi bir ziyafet, bir nefaset, bir ödül olmuştur. Öncelikle yarışmaya katılan tüm karilerimiz ile onları değerlendiren hocalarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Yaklaşık bir ay boyunca her akşam TRT ekranlarından milyonlarca vatandaşımızın hanesine ulaşan Kur’an-ı Kerim ziyafetlerinin hazırlığında emeği geçen herkesi şahsım, milletim adına özellikle tebrik ediyorum. Finale kalan kardeşlerimizin İstanbul'dan Uşak’a, Kastamonu'dan Sivas'a, Gaziantep'ten Samsun'a kadar ülkemizin dört bir yanını temsil ediyor olmalarından ayrıca memnuniyet duydum. Finale kalan karilerimizi buraya kadar getiren serencama baktığımızda aslında Kur’an-ı Kerim'in ne kadar hayatımızın içinde olduğunu görüyoruz. Bu tablo bile tek başına milletimizin Kur’an-ı Kerim'e olan hürmetini, sevgisini, sahiplenişini göstermeye yeterlidir.”
Ayasofya-ı Kebir Camii'ni aslına rücu ettirerek milletin üzerinde oynanan kirli oyunu tümüyle bozduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şu şekilde konuştu:
“Hatırlarsanız geçmişte bu aziz milletle Kur’an-ı Kerim'in irtibatını kesmek için her yol denenmiştir. Tek parti devrinden 28 Şubat'a kadar her dönemde milletimizle hesaplaşmak isteyenlerin ilk göz diktiği yerlerden biri Kur’an öğreten müesseseler olmuştur. Kur’an kurslarının kapatılmasından musafların imhasına, camilerin kapılarına kilit vurulmasından ezanın dilinin değiştirilmesine kadar ne yapıldıysa milletimizin kalbindeki iman ve onun timsali olan Kur’an muhabbeti silinemedi. Bu sancılı dönemin son emarelerinden olan Ayasofya-ı Kebir Camii'ni de aslına rücu ettirerek hamdolsun milletimiz üzerinde oynanan kirli oyunu tümüyle bozduk. Hatta bununla kalmadık, caminin müzeye çevrilmesinin ardından yıktırılan avludaki Fatih yadigârı medreseye de aslına uygun şekilde yeniden ihya ederek vakıf üniversitemizin hizmetine verdik. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi her türlü medeniyet, tarih, kültür düşmanlığından, hoyratlığından muhafaza eylemesini diliyorum.” “Asırlar boyunca İslam dünyasının önderliğini temsilciliğini yapmış bir millet olarak bu konuda da lokomotiflik görevi bize düşmektedir” İtikattan amele kadar uzanan geniş bir yelpazedeki bu iklim inşasında en büyük görev alimler ve hocalara düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevlâna Hazretlerinin; ‘Kur’an’ın hikmeti müminin yitiği gibidir’ sözüne uygun şekilde geceli gündüzlü bir arayışa girmeliyiz. Her biri İslam tarihinin birer yıldızı, birer kandili gibi medeniyet semamızda asılı duran âlimlerimizin seviyesine ulaşacak ve daha önemlisi onları aşacak değerler yetiştirmeden Müslümanların bu mihnet devrini geride bırakamayız.
Asırlar boyunca İslam dünyasının önderliğini temsilciliğini yapmış bir millet olarak bu konuda da lokomotiflik görevi bize düşmektedir.
İnşallah hep birlikte göstereceğimiz gayretlerle kendimizin ve tüm insanlığın geleceğini Kur’an-ı Kerim'in nuru ile aydınlatacağız. Bu duygularla bir kez daha Kur’an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması’na katılan herkesi, özellikle de dereceye giren karilerimizi tebrik ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve TRT’mize bize bu güzel atmosferi yaşattıkları için teşekkürlerimi sunuyorum,” ifadelerini kullandı.