TRT 1 ekranlarının en çok sevilen yapımlarından olan Gönül Dağı dizisinde Cemile karakterine hayat veren başarılı oyuncu Nazlı Pınar Kaya ile Gönül Dağı dizisi ve özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri konuştuk...
Yayına başladığı günden beri izlenme rekorları kıran, TRT 1’in sevilen dizisi Gönül Dağı Eylül ayında beşinci sezona girecek. Dört sezondur ilgiyle izlenen Gönül Dağı, Anadolu bozkırında geçen, samimi, içten hikâyesiyle olduğu kadar usta oyuncu kadrosunun mükemmel performansıyla da dikkat çekiyor. İşte dizide Cemile karakterini başarıyla canlandıran Nazlı Pınar Kaya ve Gönül Dağı hakkında merak edilenler…
17 Ekim 2020’de yayın hayatına başlayan ve ilk bölümden bu yana tam dört senedir, dört sezondur her hafta birinci olan TRT 1’in sevilen dizisi Gönül Dağı’nda başrol oynuyorsunuz. Bu başarı size neler hissettiriyor? Diziye başladığınızda bu kadar sevileceğini tahmin etmiş miydiniz?
Dizi başlamadan önce ilk bölümü okuduğumda içimi ısıtmıştı, eski dostlukları, sevgileri, özlediğimiz samimiyeti taşımasının yanı sıra üslup olarak yenilikçi bir iş olacağını düşünmüştüm. Seyirciyle buluşunca da emeğimizin böyle büyük bir karşılık bulmuş olması beni çok mutlu ve gururlu hissettiriyor.
Cemile, Orta Anadolu’nun şirin kasabası Gedelli’de eşi ve çocuklarıyla mutlu bir yaşam sürdüren fedakâr bir kadın. Bugüne kadar o kadar çok acılar yaşadı ki, halen de yaşıyor ama o hep dimdik ayakta durmasını başarıyor ve azimle yaşama tutunmaya devam ediyor. Ailesine de her zaman destek oluyor. İçi kan ağlasa bile o gözyaşlarını içine akıtıyor ve her zaman gülümsüyor. Sizce Cemile bunu nasıl başarıyor?
Cemile çok güçlü bir kadın, sanırım her şeye karşı bu kadar dirayetli durabilmesi hayata bakış açısından geliyor. Çok küçük yaşta annesini kaybetmesi ve acılarla erken tanışması karakterinin oluşmasında belirleyici olmuş ve o hep umut etmeyi, güçlü olmayı, her düşüşte daha güçlü ayağa kalkabileceğini öğretmiş.
Cemile’nin eşi Veysel, araba tamircisi ancak amcaoğulları Taner ve Ramazan’la birlikte müthiş icatlara imza atan zeki bir genç. Veysel, amcaoğullarının en sinirlisi, çok çabuk parlıyor ancak kalbinde kötülük yok. Cemile de kocasına çok aşık ancak çocukluğunda yaşadığı travmalar, babasının hastalığı ve yaşanan olaylar onun sabrını zorluyor. Veysel’le Cemile, Gedelli’nin örnek mutlu çifti olmaya devam edecek mi?
Veysel ve Cemile’nin yaşadıkları iyi ya da kötü ne olursa olsun onları birbirine daha sıkı sıkıya bağlamaya devam edecektir…
Geçtiğimiz yıl, sizin gibi oyuncu olan İsmail Oral ile evlendiniz. Evlendikten sonra İstanbul dışındaki çekimler sorun oluyor mu? Özlem oluyordur… Eşinizin aynı meslekten olması bu konuda avantaj teşkil ediyor mu?
Tabii biraz zorluyor... Eşim Londra’da yaşadığı için sadece şehir değil, ülkeler arası gidip gelmeli bir hayata geçiş yaptık. Tabii ki özlem oluyor… Eşimin de oyuncu olması, süreci ve şartları bilmesi büyük avantaj sağlıyor…
Seyirciler sizi sanat dünyasındaki birçok diziden, sinema filminden, tiyatro oyunlarından tanıyor ve seviyor. Ancak özel yaşamınızla ilgili merak edilenler de var. Anneniz babanız ne iş yapıyor, kardeşleriniz var mı? Ailede sanatçı var mı? Nerelisiniz? Aileniz sanatçı olmak istediğinizi söylediğinizde destek verdi mi?
Ailemde sanatla uğraşan kimse yoktu. Annem aşçı, babamı yakın bir zamanda kaybettim. Bir ablam var. Babam Karslı, annemse Tokatlı ama çocukluğumun bir kısmını İzmir’de geçirdim ve çocukluğumdan beri neredeyse her sene gittiğim için kendimi fahri İzmirli hissediyorum. Oyuncu olmak istediğimi hep biliyorlardı çünkü çocukluk hayalimdi. İlk başta biraz çekinseler de yaptığım her şeyde hep arkamdalardı…
Eskişehir’de kışlar çetin geçiyor. Dört senedir Sivrihisar’dasınız. En çok hangi konularda zorluk çekiyorsunuz? Buradaki esnaflarla, halkla artık akraba gibi olmuşsunuzdur. Birçok da anınız olmuştur bizimle birini paylaşır mısınız?
Geçtiğimiz senelerde en çok zorlandığım şey hava şartları oluyordu açıkçası, bu sene küresel ısınma yüzünden böyle bir durumla da karşılaşmadık maalesef... Onun dışında 4.Sezona girmiş bir ekip olarak her şey kolaylıkla geçiyor.
Gönül Dağı’nın beşinci sezonda da devam edeceği basına yansıdı. Dizinin bu kadar uzun soluklu ve başarılı olmasını siz neye bağlıyorsunuz. Türk toplumu, Gönül Dağı’nda özlediği hangi duyguları buldu sizce?
Böyle sevilen ve izlenen bir işin parçası olmak mutluluk verici… Eski sevgileri, özlenen dostlukları, insanların birbirine kenetlenmesinin çok sevildiğini düşünüyorum. Her şeyin maddi bir değerle ölçülmeye başladığı bir dönemde hala sevginin, dostluğun kıymetli kaldığı bir kasaba Gedelli…
Dizi çekimleri dışında Eskişehir’de zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında benim Eskişehir’de çok zaman geçirme şansım olmuyor, çekimlerimi yapıp ya İstanbul ya da Londra yolunda oluyorum…
Yaz tatilinde ya da çekimlerin olmadığı dönemlerde seyahat etmeyi sevdiğinizi sosyal medyanızdan takip ediyoruz. Bugüne kadar kaç ülkeyi gezdiniz?
Türkiye’de ve dünyada görmeyi çok arzu ettiğiniz yerler nereleri? Bu yaz için tatil rotanızı çizdiniz mi? Evet seyahat çok seviyorum yakın uzak görmediğim, bilmediğim yerleri görmek beni hep heyecanlandırıyor. Çoğu Avrupa’da olmak üzere yaklaşık 12 veya 13 ülke gezdim şimdiye kadar. Öyle çok yer var ki, Kars, Denizli, Adana... Dünyada ise Peru ve Cape Town başta geliyor. Bu yaz İskoçya ve İrlanda’yı görmek istiyorum…
Siz bir sanatçı olarak formunuza dikkat ediyorsunuzdur. Sağlıklı yaşam ve formunuzu korumak için olmazsa olmazlarınız nelerdir? Neler tavsiye edersiniz?
Evet formuma dikkat ediyorum, bunun için bedenimizi dinlemenin çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Ben her şeyi yiyorum ama az yiyorum, eğer bir hafta çok abarttıysam -tatilde vs.- bir sonraki hafta daha dikkat ediyorum.
Sizin daha önce yönetmen yardımcılığı yaptığınızı, bir dizinin senaryosunu yazdığınızı biliyoruz. Kamera arkası ve yazarlık kariyer planlarınızda yer alıyor mu? Nazlı Pınar Kaya’nın sanat dünyasıyla ilgili hayalleri ve hedefleri nelerdir? Yurtdışına açılmak ve beğendiğiniz oyuncularla aynı yapımda rol almak istiyor musunuz?
Evet tiyatroda, yönetmenlik ve yönetmen yardımcılığı yaptım. Esasında film senaryosu üzerine çalışıyorum, yakın zamanda bir kısa film senaryomu hayata geçirerek başlamayı düşünüyorum. Gördüklerimi, okuduklarımı, gözlemlerimi kameranın arkasından görmeyi ve öyle söylemeyi de çok arzu ediyorum.
Gönül Dağı’nda şu anda toplumumuzda unutulmaya yüz tutmuş birçok geleneğimiz, adetlerimiz yer alıyor. Dizide, halen Anadolu’da yaşanan olaylar, yöreye has kültürel değerleri gözlemleme şansını buluyoruz. Sizin dizide ilk kez gördüğünüz ve öğrendiğiniz gelenekler var mı? Siz evlenirken Gönül Dağı’ndaki Gedelli düğün adetlerinden yaptıklarınız oldu mu?
Evde hasta olduğunda kapıya çiçek konması ve komşuların ona göre daha sessiz davranması, bilinmesi çok hoşuma gitmişti.
Gönül Dağı’ndaki arkadaşlarınızla özel yaşamınızda sık görüştükleriniz var mı? Ecem Özkaya nikah şahidiniz olmuştu. Şu anda dizide yer almıyor. Kendisiyle görüşüyor musunuz?
Eşimle beni tanıştıran da Ecem’dir, sağ olsun kırmadı şahidimiz oldu, çok sevdiğim bir arkadaşım hala görüşüyoruz tabii ki… Kendisi de başka bir dizide çalıştığı için fırsat buldukça bir araya geliyoruz. Onun dışında Hazal Çağlar ve Zümre Meğreli ile özel yaşamımızda sık sık bir araya geliyoruz.
Eşinizle daha önce aynı yapımda rol aldınız mı? Almak ister misiniz? Eşinizle birlikte hayata geçirmek istediğiniz bir proje var mı?
Hayır aynı yapımda yer almadık, neden olmasın ilerde belki olur. Birlikte bir tiyatro oyunu düşüncemiz var.
Sosyal medyayla aranız nasıl, her gün çok zamanınızı ayırır mısınız? Yorumlara cevaplar yazar mısınız?
Günün temposuna göre değişiyor, bazen saatlerce bakmamış oluyorum bazen bütün günü bir şeylere bakarak geçirebiliyorum.
Gönül Dağı, yüz kırkıncı bölümüyle 25 Mayıs Cumartesi günü saat 20.00’de TRT 1’de…