Pastane 181.Bölüm. Bir kadın düşünün; Adana'nın bir köyünde, kız çocuklarının okutulmadığı bir ailede dünyaya gelsin... güç bela beşinci sınıfa kadar okusun. Ama içi okuma aşkıyla dolup taşsın. İlk eline aldığı ve okuduğu, Maksim GORKİ'nin ANA kitabı olsun. 12 yaşında ilk öyküsünü yazsın. Evlendiğinde çeyizinin yarısı kitaplardan oluşsun. Ve bu kadın, gelin gittiği Toroslar'daki dağ köyünde, kadının kadına yaptığı zulmü görüp öyküler kaleme alsın. Köyüne gelen tiyatro oyununa özenip, köyünün kadınlarından bir tiyatro gurubu kursun... yazdığı ve köyünün kadınlarıyla beraber oynadığı oyunları yüzlerce kez sahnelesin. O da yetmesin, kendi yazdığı “YüN BEBEK” senaryosunu, tarlada çalışıp biriktirdiği paralarla sinema perdesine aktarsın ve yönetmenliğini de kendisi yapsın. Bir kadın düşünün; çektiği sinema filmiyle ömründe hiç görmediği Amerika'dan, New York'ta düzenlenen festivalde “En başarılı Avrasyalı kadın sanatçı” ödülünü alsın... Ve bir kadın düşünün; Shakespeare'ın 16. Yüzyılda yazdığı Hamlet'ini Hamit yapıp “olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” sözünü Anadolu kadınına içselleştirsin ve tiyatro perdesine yansıtsın. İşte o kadın üMMİYE KOçAK, Anadolu'dan çıkıp, Anadolu'ya üreten ve 8 Mart Dünya kadınlar gününe yaraşır bir Türk Kadını, deyim yerindeyse bir halk sanatçısı, ANADOLU SANATçISI. Bugün işte bu kadın konuk oldu soframıza ve sohbetimize. Bir yandan birlikte PEYNİRLİ KAHVALTI EKMEĞİ ve VİŞNELİ UN HELVASI yaparken bir yandan da onun azim ve başarı hikayesini dinledik. Hayallerinin peşinden, inançla yürüyüşüne şapka çıkardık hep beraber. 8 Mart Dünya Kadınlar gününü, bu güne yakışan ümmiye anneyle noktaladık. Tüm hanımlarımızın kadınlar gününü kutluyoruz. Sevgiyle kalın.